Ses kısıklığı sebeplerinden biri olan reflü, özellikle sesini kullanarak çalışan kişilerde daha da önem kazanmaktadır. Midenin asitli içeriğinin yukarı çıkıp yemek borusuna hatta ağıza ve ses tellerine kadar gelmesi durumuna reflü denmektedir. Ses tellerinde hasar oluştuysa özellikle sabahları olan ses kısıklığı gün içersinde düzelme eğilimindedir.
Asit midenin mevcut koruma katmanı nedeniyle mideye zarar vermez. Ancak bu koruma yemek borusunda yoktur. Normalde mide ile yemek borusu arasında bu geri kaçışa engel olan mekanizmalar mevcuttur. Bu mekanizmalar çeşitli nedenlerle bozulabilir. Sözgelimi alkol yemek borusu alt kısmındaki mekanizmayı bozarak mideden yemek borusuna kaçışı arttırır. Alkol gibi sigaradaki nikotinde aynı etkiyi yapar. Yağlı gıdalar, çikolata, domates, nane, kola, greyfurt ve portakal suyu gibi asitli içecekler, çay, kahve, baharat, sarımsak ve soğan reflüyü arttıran gıdalardandır. Doğum kontrol hapları, kalp hastalarının kullandığı nitratlar ve kalsiyum kanal blokeri grubu tansiyon ilaçları , bazı antidepresanlar, yatıştırıcılar, aspirin ve ağrı kesiciler de reflüyü artırabilir.
Reflüde diyet ve yaşam tarzı değişiklikleri her zaman yeterli olmayabilir. Devam eden reflü ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Yıllarca ihmal edildiğinde, sürekli tahriş sonucunda yemek borusunu döşeyen hücreler değişim geçirebilir ve “Barrett özofagusu” olarak bilinen kanser öncesi bir durum ortaya çıkabilir. Bu durumda yemek borusu kanseri gelişme riski 30 kat artar.
Tanı konulduktan sonra öncelikle hem yaşam tarzı değişiklikleri yapılmalıdır. Öncelikle fazla kilolardan kurtulunmalı ideal kiloya inilmelidir. Kilo reflü nedenlerindendir. Diyet değişikliklerinde reflüye neden olan gıdalardan ve alışkanlıklardan kaçınılmalıdır. Sözgelimi özellikle akşam yemeklerinden sonra ne zaman ve nasıl yatıldığı çok önemlidir. Yemekten en az iki saat sonra yatılmalıdır. Yakınması olan hastalarda yatağın başucucun ayakları altına 10-15 cm lik koyulacak tahta yükseltiler ile yatakta bir eğim elde edilebilir. Ayrıca özellikle bu iş için özel dizayn edilmiş reflü yastıkları kullanılarak belden itibaren bir yükseklik sağlanarak reflüye kısmen engel olunabilir. Sadece boynu yükselten sıradan yastıklar işe yaramayacaktır. Proton pompası inhibitörleri adı verilen mide asit üretimini azaltan ilaçlar aslında güvenilir ilaçlardır. Ancak uzun süreli kullanımları mide duvarının incelmesi, midede polip oluşumuna ve B12 vitamin eksikliğine yol açabilir. Ayrıca yapılan çalışmalarda uzun süreli ve yüksek doz kullanımlarda kalça kırığı riskinin artabileceği bildirilmiştir.
Reflü cerrahisinde sıklıkla Nissen fundoplikasyonu adı verilen işlemi laparoskopik (kapalı) olarak gerçekleştiriyoruz. Dört adet yaklaşık 0,5-1 cm lik kesiden karın içine gönderilen kamera görüntüsü altında çalışma aletleri ile göğüs boşluğu ile karın boşluğu arasındaki zardaki yemek borusunun geçtiği açıklık tamir edilmektedir. Ardından yemek borusu askıya alınarak midenin üst kısmı yemek borusunun arkasından geçirilerek reflüye engel olması için yeni bir manşon mekanizması oluşturulmaktadır. Hastalar yaklaşık bir saat süren bu ameliyat sonrası 1-2 gün hastanede kalmakta sonrasında 1-2 haftaya günlük işlerine dönebilmektedirler.